13 Mart 2010 Cumartesi

Mahalle

Geçenlerde bir akşam, bir konser öncesinde, yanımda götürmek için kitap aranırken, elimi kitaplığa atıp çektiğim kitabın başına attığım tarihe baktığımda farkettim ki; onu okuduğumda, henüz 16 yaşımdaymışım. Kenarda ve harbi bir mahalleden şehrin önemli caddesindeki evimize taşınalı henüz 3 yıl olmuş.

Pal Sokağı Çocukları, nasıl ki çocukluğumun ve hayatımın iz bırakan kitaplarından biriyse, Vasco Pratolini'nin Mahalle'si de ergen yılların ve hayatımın iz bırakan kitaplarından bir diğeridir.

Asansörcülükten garsonluğa kadar farklı pek çok işte çalışmış, daha sonraları gazeteciliğe başlayıp önemli bir İtalyan haftalık dergisinin yönetimine getirilmiş olan Pratolini; bu romanında, yüksek bir insan sevgisi teması üzerine küçük yaşların henüz bir tabana oturamamış arzularını, meraklarını, utangaçlık duvarının eşiğine takılan cinsel isteklerini, acıma duygusunu, romantizmi, dedikoduları ve bıçkınlığın tüm hallerini inşa eder.

Yoksulluktan başlayan bir yaşamın ve farklı alanlarda çalışmış olmanın getirdiği birikimle döker satırlarına; insanın durumlarını ve onun iç dünyasını... Sanat tarihi öğretmeni olmasının etkileri, romandaki betimlemelerin verimliliğinde gösterir kendini.

Kitabın temel özelliklerinden biri, savaş öncesi ve sonrası gibi iki farklı süreçteki değişimleri, çok hoş bir edebi dille resmetmesidir.

Mahalle; İtalya'nın ikinci dünya savaşına henüz girmediği sancılı yıllarda, yoksul bir mahallede yaşayan kızlı erkekli beş gencin aşkları, düş kırıklıkları üzerinden bir çok yan hikayeyi de ortaya koyarak, sizi satırların arasından alıp anlattığı yaşamın içine oturtur. Kitabın kokusu sandığınız şey, aslında sokakların, evlerin ve caddelerin kokusudur.

Belki çocukluğumun ve ergenliğimin ilk yıllarını, çok renkli ve çok özel bir mahallede geçirmiş olmanın anıları ve birikmişliklerinin tadıyla okuduğum için çok seviyorum bu kitabı. Belki de önerdiğim her insanın kendi yaşamları ve duygularıyla kurdukları paralellikler sevdiriyor Mahalle'yi.

Tümüyle insan kokan bu kitabı eğer bulabilirseniz, kesinlikle okuyun. Yaşınızı başınızı aldıysanız, ilk gençliğinizin güzel sokaklarına gidersiniz; anne ya da babaysanız, çocuklarınızı daha iyi anlarsınız; gençseniz, duygularınızın, kırıklıklarınızın, heyecanlarınızın, utangaçlıklarınızın yalnız olmadığını görür, içine karıştığınız kalabalıkla huzur bulursunuz.

Benim önerim; kolleksiyon değeri olan bu kitabın peşine düşün... Seveceksiniz.

2 yorum:

  1. İnternette arattığınızda bazı sahaflarda gözüküyor. Kitapçılarda yok sanırım.

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP