4 Ekim 2008 Cumartesi

Bir Trakya Masalı: Yüreğin içinden geçen yol...


Yazarını, kendini, bilmeden tanımadan, sadece kitapçı rafında rastlaşıp kanımın ısındığı, sayfalarına usulca göz gezdirdiğimde aynı yolun yolcusu olduğumuzu düşündüğüm ve satın aldığım kitaplar vardır: Tıpkı, kimsenin fark edemediği arkadaşlar edinmek gibi, uzun ve sıcak dostluklar kurduğum...

Bir Trakya Masalı'yla bundan bir kaç yıl önce bir ramazan akşamında, şehrin meydanına kurulan dükkanların, lunaparkın, macuncuların renklendirdiği hoşlukların arasındaki, en popüler olanlarla depolardan toplanarak sokağa terk edilmişlikten bir nebze kurtarılmış kimsesiz kitapların satıldığı bir kitapçıda göz göze gelmiştik.

Kapağı, rengi, ebatları, üzerindeki resim, adının yazılışındaki harflerin karakterleri, kendini onca star kitabın ötesinde bir yerden ortalara atmayan ama kendinden emin duruşu; aramızda sıcacık, zarif bir iletişimin kurulmasına neden olmuştu.

En keyifle satın aldığım kitaplardan biriydi. Okumaya başladığım ilk satırdan itibaren, yüzüm şefkatli bir tebessümle birlikte, gurbette rastlaşmış, aynı aidiyetleri paylaşan insanların o anki sıcaklığına bürünmüştü.

Şimdi; ben susuyorum, bu kısacık ama hoş kitapın arka kapağı konuşuyor:

Ekmel Denizer, anlatılmayı ummayanların anlatıcısıdır; ya da bir öyküde, bir masalda yer almaya layık görülmemişlerin. Onlara kendi öykülerini kurdurur; kendileri gibi iddiasız, sıkılgan, alçakgönüllü öykülerini.

Bir yamaçta, adını kendisine söyleyecek, güzelliğini kendisine anlatacak dili bekleyen bir çiçektir bu; bir başka yerde, emeğin hakkını gururla vermiş, bereketli, ama artık unutulmuş tarlalardır; çirkin beton mimarinin arkasında, kimileyin bir semtin dışında bırakılmış bir türbe, bir mezar taşı; bir zamanlar gelen geçenlere sırtını vermiş, âşıkları kavuşturmuş, ayırmış, bugün yabani otların altına gizlenmiş bir yoldur; ya da terk edilmiş bir evde, ele geçirilme umudunu çoktan yitirmiş bir anı defteri, bir hikâye kitabıdır.

Bir şairin, bir bestecinin, farkında bile olmadan önünden geçip gittiğimiz mezarlıkların içindeki, selviler büyütmüş kabridir. Öyküleri, denemeleri değişik dergi ve seçkilerde çoktan hak etmiş olduğu yeri bulan Ekmel Denizer, “Bir Trakya Masalı”yla usta işi bir metin sunuyor.





  İlitintili bir devam yazısı: Kitabın Sadece Kitap Olmadığı Bir Durum Üzerine

5 yorum:

  1. Ben, Bir Trakya Masalı'nın yazarı Ekmel Denizer.
    La Paragas'ı ne yazık ki gecikerek keşfettim. Kitabım hakkındaki övücü sözler için teşekkür ederim. Ayrıca yazınızı biçeminden dolayı kutlarım.
    Tanışmayı dilediğimi de söylemeliyim.
    Saygılarımla,
    Ekmel Denizer
    ekmeldenizer@gmail.com

    YanıtlaSil
  2. Asıl ben teşekkür ederim. Birincisi öyle bir kitabı yazarak hayatıma kattığınız için... Ve bu yorumunuz her bir cümlesiyle kocaman bir onur benim için...

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  3. Hem bir okuyucunuz hem de bir hemşehriniz olarak öncelikle size teşekkur etmek isterim Ekmel Bey;

    Kitabınız ' Bir Trakya Masalı' henüz üniversiteye yeni başladığım yıllarda bir grup trakyalı öğrenciyle kurmaya çalıştığımız fakat bir türlü kuramadığımız 'Odtülü Trakyalılar' topluluğunun ilk topluluk kitaplarındandır. Gönül isterdi ki, topluluğumuzun devamı gelsin ve sizi bizzat üniversitemizde ağırlayalım, maalesef olamadı. Yine de kitabınızla, folklorik değerlerine sahip çıkmaya çalışan ve aynı zamanda edebiyata meraklı bizim gibi gençlere ulaşmış ve yol göstermiş sayılırsınız.

    Topluluğumuz kurulamadığından kitabınız şu an benim kitaplığımdadır ve yazdığım bir kaç Rumeli'ye dair şiirde ilham kaynağı olmuştur.

    Görüşmek üzere...Sağlıcakla kalın.

    ve Buraneros kıymetli bir blogunuz var. İzleyeceğimden emin olabilirsiniz. Ayrıca saklı kalan güzellikleri farketmekte üstünüze yok gibi. siz de sağlıcakla kalın...iyi günler...

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Bir Trakya Masalı genişletilmiş 7. baskısıyla satışta bilginize...
    http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=629290&sa=119593959

    YanıtlaSil
  5. Trakya’dan manzaralar

    Bugüne kadar Trakya’ya dair çok kitap okudum. Osmanlı yönetimindeki Edirne’nin gücünü, işgal yıllarındaki perişanlığını ezbere biliyorum.

    Ve tarihte üstlendiği önemli rollerle bir “geçiş yolu” olan bu kara parçasının üzerinde her kültürden gelip demir atan insanları çok iyi tanıyorum...

    Neşeli, duyarlı, dünyalı ve yalnız insanları!

    Evet; Trakya ve Trakyalılar hakkında çok kitap okudum ama Trakya’yı ve Trakyalıları ilk kez “Rizeli bir şair”in kaleminden okudum! Trakyalı’dan daha Trakyalı bir Rizeli, Ekmel Denizer...

    Bu kitabın “türü” bölümüne ne yazacağımı şaşırdım...

    Çünkü anlatılanlar yaşanmış öyküler... Ama öyle öyküler ki bunlar, birbirinin içine geçmiş... Yani bir anlamda roman!

    Ve aynı zamanda inceleme-araştırma...

    Elbette şiir... Bir Trakya destanı!

    Kanımca en uygunu ise “deneme” demek...

    Çünkü yukarıda saydıklarımın hepsi var bu kitapta...

    Daha önce altı kez basılmış.

    İlk beşi Bordo-SiyahYayınları’ndan, altıncısı Cumhuriyet Kitap’tan...

    Ekmel Bey her baskıya yeni bir şeyler yetiştirmiş ve kitabın yaşamasını sağlamış. Yedinci baskıyı da anlattığı toprakların yayıncısına emanet etmiş...

    Trakyalıları tanımak, Trakya’yı keşfetmek istiyorsanız bu kitabı edinin...

    BİR TRAKYA MASALI

    Türü: Anı, öykü, deneme...

    Hepsi uyar!

    Yazarı:

    Ekmel Denizer

    Yayınevi veya matbaa: CEREN Yayıncılık, Edirne

    7. baskısının tarih: Mayıs 2012

    Sayfa sayısı: 195

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP